Bizi takip edin!

KÜLTÜR SANAT

Türk Edebiyatında Öncü Kitaplar etkinliğinin ilk söyleşisi yapıldı

Beykoz Belediyesi, kültür-sanat etkinlikleri kapsamında düzenlenen Türk Edebiyatında Öncü Kitaplar’ın ilk söyleşisinde Ahmet Hamdi Tanpınarı’ın “Huzur” adlı romanı üzerine konuşuldu.

Beykoz Haber / Kültür Sanat - 28.02.2018

Mehmet Akif Ersoy Şiir Müzesi’nde yapılan Şair ve Yazar Hüseyin Akın ile Öykücü-Denemeci Özgür Şahin’in konuşmacı olarak yer aldığı programda Huzur romanının tarihi ve dönemi itibariyle edebiyatımıza katkıları ele alındı.

Beykoz Belediyesi’nin çay ikramı yaptığı programa Beykoz Kent Konseyi üyeleri, edebiyatseverler, öğretmenler, öğrenciler ve ilçe sakinleri katıldı.

22 Şubat 1948 – 2 Haziran 1948 tarihleri arasında Cumhuriyet Gazetesi tarafından tefrika edilen, 1949’da tek cilt olarak yayımlanan 391 sayfalık romanının “Mümtaz” karakteri çerçevesinde kurulduğunu, Cumhuriyet sonrası kültürü red ya da kabul ikilemleri yaşayan, bir kuşağın temsilcileri olarak içinde geçen karakterlere yönelik değerlendirmeler yaptığına değinildiği söyleşide, ayrıca arka planda İstanbul’u çok güzel işlemesiyle öne çıktığı, bu anlamda en güzel İstanbul portresi çizen romanların başında kabul edilebileceğini aktarıldı.

Hüseyin Akın: “Tanpınar eskiyi önemser. Sadece geleceği değil, geçmişin de mirasını ifade eder.”

Huzur’da ifade edilen kavramların batılılaşma, modernizm ve nihilizm bağlamında ele alındığını belirten şair ve yazar Hüseyin Akın: “Kitabın yazıldığı zaman, henüz devletin yeni kurulduğu, Cumhuriyet ve Osmanlı arası arafta kalmış aydın tiplerinin olduğu bir dönemdir. Tanpınar eskiyi önemser. Sadece geleceği değil, geçmişin de mirasını ifade eder. Köklerle irtibat kurar Tanpınar. Hepsi ortak bir zamanın içine dâhildir. Bütünlülük, süreklilik zamanlılık dediğimiz şey budur. Hiçbir şey kesintiye uğramaz. Geçen geçmemiştir. Hepsi ortak bir zamanın içindedir. Hatta Yahya Kemal’e sorarlar, nüfusumuz kaç diye O da uçuk bir rakam söylediğinde şaşıranlara, ‘ölülerimizi de sayıyoruz’ der. Ölüleri de yaşayanlar içine dâhil eder. Böyle bir devamlılık var. Tanpınar siyasetle uğraştığı halde siyaset üstüdür. Tanpınar hiçbir zaman ilerici olmamıştır, zaman anlamında da bu böyledir. Yani ileriye giden bir zaman, eskide kalan bir virane yoktur.” dedi.

Özgür Şahin: “Romanın çerçevesi 24 saat içinde geçmesidir.”

Romandaki zaman algısından yola çıkarak modernleşme, zaman ve teknolojik gelişmeye değinen Özgür Şahin; eserle ilgili düşüncelerini: “Romanın çerçevesi 24 saat içinde geçmesidir. Romandaki ifadelerden yazarın çizgisel zaman anlayışına karşı olduğunu görebiliyoruz. Dönemin doğu – batı çatışması Tanpınar için de çok önemli. Romanda da devrin yemek yeme biçiminden hayatın her alanına yayılan zaman kavramının nasıl işlendiğini görebiliyoruz. Her şey iç içe. Saatin icadıyla birlikte aydınlar topluma şekil vermeye başlarlar. Batı merkezli bir zaman algısı oluşmuştur. Tanpınar’ın etkilendiği yazarların ortak noktası 1. Dünya savaşı öncesi bazı yabancı yazarların zaman algısına karşı çıkmaları. Romanda 24 saat içindeki her şey ve Mümtaz karakterinin çocukluğu gençliği iç içedir. Zaman, batının kendi argümanlarıyla hayata dayattığı bir sınır olarak algılanır devrin yazarlarınca. Tanpınar’ın zaman konusunda ne düşündüğünü irdelersek, tam olarak neye cevap verdiği hangi sorunlarla cebelleştiği anlaşılmaz.  Yazarların zamanla bir çatışma içine giren unsurları nedir? Buna değinmek gerekir. Romanda sürekli bir hareket vardırZaman kavramı Dairesel bir zaman var çizgisel bir zaman değil” şeklinde ifade etti.

Hüseyin Akın: “Huzur Romanı, İstanbul’un eski halini resmeder”

Romanın yapı ve tekniği açısından bir yenilik olduğunu ifade eden Akın: “İstanbul’un eski halini nasıl resmedersin derseniz, Huzur adlı romanla derim. Huzur dinginliğin ifadesi aynı zamanda. Mesela bu gün Huzur romanı yazılamaz. Hangi motif, hangi dekor, hangi arka planı kullanacaksınız? Huzur romanında tüm karakterler, yani aşık olunanlardan biri de İstanbul. İstanbul şehri burada bir kahraman olarak da vardır. Kısa sürede birçok hadiseyi anlatan Huzur romanı, yapı ve teknik açısından yeni bir tekniktir. Özellikle o dönemde resim, heykel, tüm sanatların müzikle ifade edilmesi gibi romanda da bir senkronizasyon görülür. Tanpınar müziğe özel bir değer atfeder. Bu yüzden Huzur’u yüksek sesle okumak lazım. Ondaki İstanbul’un tüm semtlerini yansıtan yerleri, şu an hiç izi bile kalmamış olan tarihi eserlerini bir tablo gibi görebilirsiniz. Toplumun birçok katmanlarını simgeleyen 4 karakter ve bölümden oluşan romandaki olaylar, duygu çatışmaları, eserdeki Mümtaz’ın etki alanında olan şeylerdir. Boğazda yaşamak, İstanbul’lu olmak da bir elitizmdir.”diye konuştu.

Her ay bir ustanın kitabının konu edileceği Mehmet Akif Şiir Müzesi’ndeki “Türk Edebiyatında Öncü Kitaplar” adlı programda gelecek ay Peyami Safa’nın Fatih Harbiye adlı romanı konuşulacak.

Yorumlar

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

 

 

[vivafbcomment]

GENEL

Necip Fazıl Beykoz’da anılacak

Beykoz Belediyesi’nin 7/24 yaşayan bir ilçe için hizmete açtığı sahil etkinlik alanı sevilen sanatçıların konserleri, sergiler, anma programları ve çocuk şenlikleriyle bu sezon da hareketli bir yazı müjdeliyor.

Türk Şiiri’nde unutulmaz mısraların sahibi, fikir ve aksiyon insanı Necip Fazıl Kısakürek, ilçe sahilinde Müzisyen Yücel Arzen tarafından verilecek “Kalır Dudaklarda Şarkımız Bizim” konseriyle anılacak.

Üstad Necip Fazıl Kısakürek Beykoz'da anılacak

Sanatçı Yücel Arzen konserinde, şairin “Canım İstanbul”, “Kaldırımlar”, “Şarkımız Bizim”, “Mansur”, “Utansın” ve “Sakarya Türküsü” gibi şairin akıl ve gönüllerde yer bulan şiirlerine yaptığı besteleri söyleyecek.

Üstat Necip Fazıl Kısakürek, Boğaz manzarasında yankılanacak şiirleriyle bir kez daha saygı ve minnetle anılırken, ilçe sakinleri şiir ve müzik dolu güzel bir akşam geçirecek.

PROGRAM:

Tarih: 25 Mayıs 2023 Perşembe

Yer: Beykoz Sahili Etkinlik Alanı

Saat: 21:00

Okumaya Devam Edin

KÜLTÜR SANAT

Chubbuck Metot ile Beykoz Kundura’da tanışın

Charlize Theron, Brad Pitt, Halle Berry, Sylvester Stallone gibi dünyaca ünlü yıldızların kullandığı Chubbuck Metot’a, Beykoz Kundura Film Platoları’nda yer alan sanat ve oyunculuk akademisi Famelog Academy’de adım atın!

Beykoz Haber / Kültür Sanat - 02.04.2019

Türkiye’de bu tekniği öğretmeye yetkili tek isim olan Harika Uygur’un mentörlük ettiği Chubbuck Metot’a Giriş eğitiminin hafta sonu sınıfı için kayıtlar başladı. Öğrencilerin ön görüşme ile alınacağı ve en fazla 10 öğrencinin kabul edileceği sınıfa kaydolmak için geç kalmayın!

Türkiye’nin en önemli, tarihi ve artistik platosu olan Beykoz Kundura’da yer alan Famelog Academy, öğrencilere sektörün kalbinde, platonun ilham veren ortamında eğitim alma fırsatı sunuyor. Pek çok dizi ve filmin set ortamına da tanıklık edebilen öğrenciler, her biri alanında uzman ve öncü isimler tarafından edindikleri teorik bilgileri pratiğe dökme şansı elde ederken profesyonel hayata da hazırlanıyor.

Türkiye’de sadece Famelog Academy’de verilen Chubbuck Metot eğitimlerinin mentörlüğünü, ülkemizde bu tekniğin eğitimini vermeye yetkili tek isim olan, ödüllü cast direktörü Harika Uygur yürütüyor. Pek çok Hollywood oyuncusunun koçluğunu üstlenen Ivana Chubbuck’ın geliştirdiği Chubbuck Metot, insan davranışlarının kaynağına inerek gerçekçi ve kesin doğruluğu olan sonuçlar ortaya çıkarmayı hedefliyor. Bir matematik sistemi üzerine kurulmuş olan Chubbuck Metot, oyuncuyu derinlerde kendisiyle yüzleştiriyor ve oyuncuya sürekli kendisini geliştirebileceği bir alan sağlıyor. Stanislavski, Meisner, Adler, Hagen gibi birçok metodun geliştirilmiş ve oyuncuyu bütünüyle tamamlayacak şekle getirilmiş hali olan bu tekniği; Charlize Theron, Brad Pitt, Elisabeth Shue, Halle Berry, Sylvester Stallone gibi dünyaca ünlü yıldızlar kullanıyor.

Daha önce oyunculuk eğitimi almış ya da oyunculuk tecrübesi olan öğrencilerin Chubbuck Metot ile ilk kez tanıştığı Chubbuck Metot’a Giriş eğitimi, katılımcıların tekniğin ana normlarını ve kurallarını öğrenerek yeteneklerini bu doğrultuda geliştirebilecekleri şekilde tasarlandı. Hafta sonu sınıfı için kayıtları başlayan Chubbuck Metot’a Giriş dersleri; Harika Uygur’dan birebir eğitim alan Esra Deva Ergün tarafından verilecek ve toplam 12 hafta boyunca cumartesi günleri 11.00-14.00 saatleri arasında gerçekleşecek. Öğrencilerin ön görüşme ile kabul edildiği eğitimler, 17 yaş ve üstü katılımcılara açık.

Chubbuck Metot’a Giriş eğitimini başarıyla tamamlayan ve ilgili hocalar tarafından uygun görülen öğrencilerin, yine Famelog Academy’de düzenlenen ve Harika Uygur tarafından verilen İleri Seviye Chubbuck Metot Eğitimi’ne devam etme imkânı da bulunuyor.

Okumaya Devam Edin

KÜLTÜR SANAT

Beykoz’da bir dizinin daha çekimleri başladı

Atv’nin yeni dizisi Canevim’in çekimlerine Beykoz’da başlandı.

Beykoz Haber / Kültür Sanat

Atv’nin yeni dizisi Canevim’in çekimleri başladı. Yapımcılığını Koliba Film Ata Türkoğlu, yönetmenliğini Adnan Güler’in üstlendiği Canevim de bir çok dizi gibi Beykoz’da çekiliyor. Biran Damla Yılmaz, Aras Aydın ve Özgür Çevik’in başrollerini paylaştığı Canevim’de Simge Selçuk, Nihan Büyükağaç, Zuhal Gencer Erkaya, Rıza Akın, Burcu Tuna, Ezgi Şenler, Bedia Ener, Münire Apaydın ve Ömrüm Nur Çamçakallı rol alıyor. Senaryosunu Filiz Alpgezmen, Eylem Akın ve Murat Can Tura’nın kaleme aldığı Canevim, yediden yetmişe herkesi içine alacak güçlü senaryosu ve usta oyuncu kadrosuyla yakında atv ekranlarında olacak.

Okumaya Devam Edin

Öne Çıkanlar