İyi Parti Beykoz Adayı Miniç partisinin Yenimahalledeki seçim bürosunda Beykozlularla bir araya geldi.
Bilgehan Murat Miniç; “Güzel Beykozumun güzel gönüllü insanları yaklaşan tehlikenin farkına varsın. Eğer Beykoz’un çocukları kazanamazsa son kez Beykoz ormanlarında fotoğraf çektiririz, çünkü bir daha zor buluruz bu ormanları, iki paket çaya Beykoz’un ormanlarını kimseye satmayalım” dedi.
Beykoz’u kimlere satacaklarını bir bilseniz uykularınız kaçar
Miniç, “Her zaman söylüyorum, Kavacık’tan girdiğimizde derin bir oh çektiğimiz, rahat nefes aldığımız güzel Beykozumuz tarihinde hiç olmadığı kadar büyük bir tehdit altında. Fakat benim Büyük Beykoz Ailem bu tehdidin henüz farkında değil. Kapalı kapılar ardında Türkiye’nin en büyük müteahhit firmalarının, inşaat baronlarının Beykoz üzerinde yaptıkları planları bir görseniz oturur ağlarsınız. Beykoz’u kimlere satacaklarını bir bilseniz yatağınızda rahat uyuyamazsınız, uykularınız kaçar” diye konuştu.
Yıllardır süren planlar son aşamasına geldi. Seçimi bekliyorlar
Bilgehan Murat Miniç, “Herkes çok iyi biliyor ki Dünyanın en güzel yeri İstanbul’dur. Yine İstanbul’da herkes biliyor ki İstanbul’un da en güzel yeri Beykoz’dur. Burada yaşayan insanlar tertemiz Anadolu ruhu taşıyan insanlardır. Vatanseverdir, Atatürkçü’dür, inancına, geleneklerine göreneklerine bağlıdır.
Cenab-ı Allah, bu güzel, bu yürekli insanlara Dünyanın en güzel yerini bahşetmiş. Biz bu sahillerde yüzdük, bu çayırlarda top oynadık, yuvarlandık. Bu ormanlarda yattık uyuduk. Komşumuz Fatma Teyze’de yemeğimizi yedik. Bakkaldan veresiye ekmek aldık. İlkokulda Helvacı Hasan’dan güzel helvalar yedik. Tüm Beykozluların tanıdığı İsmet kardeşimiz davul çaldı ona eşlik ettik, türküler söyledik. Cenazelerde beraber ağladık, düğünlerde beraber halay çektik.
Ben dünyayı gezdim, böyle güzel bir yer, bu kadar büyük bir aile görmedim. Ama bizim huzurumuzu kaçırdılar. Ekonomimizi bitirdiler, fabrikalarımızı kapattılar, cebimizden paramızı aldılar. Beykoz’da yaşayan bu güzel insanları üç kuruşa muhtaç hale getirdiler. Beykoz’un o güzel dokusunu bozdular. İşte tüm bunlar, yıllardır yapılan planların aslında adım adım uygulanmasıdır. Bu planlar artık son aşamasına geldi. Beykoz’un üzerinde kara bulutlar dolaşıyor, artık bir ve beraber olmanın zamanıdır. Şimdi Beykoz’un çocuklarının masaya yumruğunu vurma zamanıdır.”
Bu planları yapanlar için Beykoz sakinlerinin hiç bir önemi yok
Beykoz için yapılan ve adım adım uygulanan planları yapanlar için Beykozluların hiç bir değeri yok. Onlar ne kadar çok para kazanacağına bakarlar. Beykoz ailesini tanımazlar. Onlar için bu güzel boğaz manzaralı tepelerde, yemyeşil doğa içinde yaşayan fakir insanlara fazla burası. Onlar için zenginlerin yerleri olmalı buralar. Bin bir türlü film çeviriyorlar. Yalan dolan gırla gidiyor. Milyonlarca liralar seçimi kazanmak için havada uçuşuyor. Hepimiz bunu görüyoruz. Artık bu farkındalığın sonucunda tek yürek olmamız gerekiyor. Gelin bu güzelliğimizi muhafaza edelim. Güzel Beykoz’umuzu satmayalım.
Beykoz’umuzun güzel gönüllü insanları yaklaşan tehlikenin farkında değil, eğer Beykozlular bizi tercih etmezse son kez Beykoz ormanlarında fotoğraf çektirsin, çünkü bir daha bulamayacaklar, iki paket çaya Beykoz’un ormanlarını, sahillerini, doğasını satmayın.
Söylediklerim siyasi değil, gelin bu seçimde particiliği bırakalım
İyi Parti Adayı Miniç sözlerine şu ifadelerle devam etti; “ Her gittiğim mahallede, her gittiğim dernekte, her sokakta, her ev ve arkadaş sohbetinde bunları anlatıyorum. Beykozlulara 40 yıldır verilmeyen imar 1 gecede 553 küsür villaya verildi. Beykoz’un köyleri, Beykoz’un sahilleri Beykoz’un ormanları, mahalleleri için planlar yapılmış durumda. Hatta bunların bir kısmı başladı bile, teker teker anlatmama gerek yok. Basında bunları takip ediyorsunuz, etrafınızda görüyorsunuz zaten.
Söylediklerim Beykoz’un ve Beykozlunun istikbali içindir. Benim kaygım kendim için değil Beykoz içindir. Biz, bundan dolayı bu zorlu yola çıktık. Netice olarak bir partiden aday olmak ve bu hareketi başlatmak zorundaydık. Bu nedenle güzel ve karakterli bir partiden, İyi Parti’den aday oldum. Genel başkanımız dahil tüm parti teşkilatlarım bana sonuna kadar destek verdiler. Beykoz teşkilatı ve Akif Taşdemir başkan bana olağanüstü destek verdi. Beykoz’un gençleri destek verdi. Vazifemiz herkesi uyarmak ve birlik beraberlik ruhu sağlamak. Gelin bu seçimde sağcılığı solculuğu ve particiliği bırakalım, Beykoz’un bu makus talihini değiştirmek için gücümüzü gösterelim.
Çok güzel bir ivme yakaladık, muhteşem projeler yaptık, bu seçimi Beykoz’un çocukları kazanacak
Bakın aylarca çalışıp uzun zamandır birçok reel projeler ürettik. Tamam, Beykoz üzerindeki tehlikeleri hep birlikte bertaraf edelim ama çözüm de üretmek zorundayız. Ve biz bunu yaptık. Çok büyük bir ekip ile, akademisyenlerle, mühendislerle, Beykozlu kanaat önderleriyle, alanında lider profesyonel insanlarla birlikte Beykoz’u ayağa kaldıracak ve başkalarına parmak ısırtacak çok güzel projelerimiz oldu.
Önceliğimiz Beykoz ekonomisini düzeltmek. Beykoz ekonomisi düzelirse problemlerimizin çoğu düzelir. İnsanlara iş-aş sağlayacağız. Hem Beykozluların yüzü gülecek, hem esnafımız nefes alacak. Ardından gençliğimizi eğitip o kadar güzel işlerle uğraştıracağız ki dünyaya açılacaklar. Ev kadınları, yaşlılarımız, büyüklerimiz dertlerinden kurtulacaklar. Tekrar o eski mutlu günlerimize döneceğiz. İnanın bunu yapacak gücümüz fazlasıyla var. Yeter ki kendimize güvenelim. Dediğim gibi biz bu yola çıktık ve imkansızlıklar içinde olağanüstü gayretler gösterdik. Bırakın Türkiye’yi, Beykoz gerçekten bir dünya markası olacak. Bunu herkes görecek, bundan emin olun.
Şimdi geldiğimiz noktada bu hareketin çok büyük bir kitlenin dikkatini çektiğini görüyoruz. İnsanlar akın akın bize katılıyorlar. Beykozlular kendi evlatlarına sahip çıktılar. Hadi önümüze düşün bakalım dediler. Biz de görevi aldık. Başta yüzlerce kişiydik. Şimdi on binlerce kişi olduk. Göreceksiniz bu seçimi biz kazanacağız, Beykozlular kazanacak.
Her zaman söylediğimizi tekrar söylüyorum; “Bu seçimi Beykoz’un çocukları kazanacak”